Çocukluk




Hepimiz bir zamanlar çocuktuk elbet.Ama şanslı ve şanssız dönem olarak ayrı iki dönem bulunmakta.Çocukluğunuz 2000 li yıllardan önce geçti ise çok şanslısınız demektir.2000 li yılların başları da bir nebze iyiydi tabi.Neden sonraki döneme şanssız dendi?Kime göre neye göre? Tam tersi şanslı olduklarını düşünen bir grup da var.Onları milenyum çağı çocukları olarak nitelendirip şanslı olduklarını düşünenler oldukça çok.Etrafınızda bizim zamanımızda bunlar yoktu diyenlere çok rastlıyorsunuzdur bu milenyum çağında. Belki şu an olan çoğu şey yoktu ama bizim çocukluğumuz vardı.Ben sokakta deli gibi oyun oynayıp akşam annesi eve çağırıyor diye surat asmamış bir çocuğa çocukluk yaşamış demem arkadaş. Her biri evlere kapatılmış ellerinde tabletler bilgisayarlar telefonlar...Bu muydu herkesin çok sevdiği o çocukluk dönemi demezler mi adama.Ben derim.Ben çocukluğunu doya doya yaşamış 93 tayfasındanım .Bizler eve koşarak gelip hızlıca ödevlerimizi yapıp soluğu sokakta alırdık.Hunharca oynardık saatlerce.Düşüp dizlerimizi parçalar , topumuzu yan evin bahçesine kaçırır, çok gürültü yapıyoruz diye azarlanır ama hayat enerjimizden hiçbir şey kaybetmeden oynamaya devam ederdik.
Biz sokakta hırsız polis oynardık mesela, ellerimizi birleştirir işaret parmaklarımızı uzatır silah yapardık.Kötüleri yakalar hayali hapishanelere kapatırdık.Şimdiki çocuklar bilgisayarda polis olup hayali karakterleri yakalıyor. Bizler sokaklardaki kedi köpekleri sever onlara yemek verip kartonlardan ev yapardık.Hatta kanadı yaralı bir kuş düşmüştü bahçeye bir gün.Ona da hemen kartondan ev yapıp küçük bir kaba ekmek ıslatıp koymuştuk minik minik.Biz bunlarla büyürken şimdiki çocuklar tabletlerine yükledikleri kedi köpek oyunları ile hayvan besleyip sevdiklerini zannediyorlar. Sokakta yürürken bir köpeğin kedinin yanından geçmeye korkuyorlar hayliyle.
Yakar top,yakalamaca,yerden yüksek,körebe,saklambaç,beş taş,ip atlama vs bir sürü güzel oyunla günlerimiz geçerdi.Şimdinin çocukları ise okullarında beden derslerinden tenefüslere ancak oyun oynuyorlar.
Peki neden? Hemen herkes atlar 'TEKNOLOJİ YÜZÜNDEN' diye bağırır. Olaya biraz uzaktan bakmak lazım. Çocuklarınız neden teknolojiye bağımlı oldu?Benim çocukluğumda tablet falan olmasa da iyi kötü bilgisayar vardı.Bende zaman zaman onda oyun oynardım.Ama dışarıda arkadaşlarımla yeni yeni oyunlar uydurup oynamak daha zevkli gelirdi.Şimdiki çocuklar bunu neden yapamıyor?Bizim yüzümüzden.Evet bal gibi de biz büyükler yüzünden. O kadar betonlaşmayı kanıksamışız ki ülkece kimse de dönüp binamızın neden bahçesi yok diye sormuyor. Herkes evinin önünde yeşillik olmasından ziyade yol yapılıp otobüs geçmesi derdinde.Eee nerede oynayacak yahu benim çocuğum diye bir düşünmez mi insan. Çocuğun ne suçu var teknolojiye bağlanmakta. Özgürce oynayabileceği güvenilir alanlar bizim çocukluğumuzdaki gibi kapısının önünde olsa o da durmaz atar kendini bahçeye. Çamurdan yemekler yapar dönen fıskiyelerin üzerinden atlar.
Sen çocukluğunu yaşadın evet ama çocuğunun yaşayamıyor.Ve bu artık çoktan alışılmış bir durum ki en acısı da bu.Çocukluk terimi günden güne eriyip bitiyor.Her biri robotlaşmış sadece bilgi deposuna çevrilmeye çalışan asosyal bireyler haline geliyor.Belki de şu anda nüfusumuzun büyük bir çoğunluğunun mutsuz olmasının derininde yatan sebep budur ne dersiniz(!).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

24 Farklı Kişilik Bir Bedende: SPLİT

Ghost in the Shell: Kabuktaki Hayalet

Dost mu ? Arkadaş mı?