24 Farklı Kişilik Bir Bedende: SPLİT


Hint yönetmen M.Night Shyamalan’ın son filmi Split ya da bizdeki vizyon ismi ile parçalanmış başarılı bir film. Shyamalan’ çoğunuz 6.His ya da Avatar:Son Hava Bükücü filmi ile tanırsınız. Gerilim üzerine çalışmayı pek seven yönetmenimiz Parçalanmış filminin aynı zamanda senaristi. Oyuncuları seçerken senaryonun çok küçük bir kısmını göstererek onlara da çekim öncesi gizem yaratmış. Seçilen oyuncular ve mekanlar hikayenin gidişatına uygun belirlenmiş. .Bilmeyenler için söyleyelim aslında bu gerçek bir hikaye. Yani sadece Kevin kısmı gerçek. Tek bedende 24 kişilik barındıran Billy Milligan dünyada çoklu kişilik bozukluğu hastalığı ile bilinen en bilinen isim. Shyamalan bu özelliği almış bundan nasıl bir gerilim olur demiş ortaya da Split çıkmış. Çok da iyi olmuş.


23 farklı kişiliğe sahip olan Kevin karakterimizi X-Men evreninde Xavier olarak gönüllere taht kurmuş James McAvoy canlandırmakta. Tabi film bize 23 kişilik olarak verilse de sadece 9 kişiliği görüyoruz. Filmin başında Kevın’ın Dennis kişiliği 3 kızı kaçırır.Onlara kurban olduklarını ve canavarın onlar için geldiğini söyler. Bir raddeye kadar bunun bir hayal olduğunu düşünsek de aslında bu canavarın oluşmaya başlayan 24.kişilik olduğunu anlamaya başlarız. Kızlar Dennis onları bir odaya kapattıktan sonra bir kadınla tartıştığını duyarlar ve yardım isterler.Kapı açılır ve o da ne karşınızda kadın kıyafetleri giymiş ince sesli Patricia! Bu sahneden sonra kızların odadan kurtulmaya çalışma maceralarını izlemeye başlıyoruz. En uysal kişiliği bulup yanlarına çekmeye çalışıyorlar ki bu da 9 yaşındaki peltek Hedwig oluyor. Film böyle böyle bize karakterleri yavaş yavaş tanıtıyor. McAvoy’un oyunculuğu önünde saygıyla eğildiğimin de altını çiziyorum. Bütün karakterleri ayrı ayrı oynaması belki sizin için çok bişey ifade etmeyebilir ama bazı sahnelerde kendi içinde yaşadığı savaşı arka arkaya farklı seslerle ve tavırlarla kesintisiz konuşması muazzam.



Film adeta üç farklı kısımda ilerliyor.Kaçırılan kızlar ve Kevin’in kişilikleri, Kevin’in psikoloğu Dr.Fletcher ile terapilari, son olarak da kaçırılan kızlarımızdan Casey’nin çocukluğu. Kızlar ve mücadeleleri kısmı yeterince gergin sahneler olmasıyla filmin türünü yakalıyor.Casey’nin çocukluğuna yapılan vurgular ile de bir yerde Kevin’a ucu dokunacak hissini alıyorsunuz. Dr.Fletcher’in olduğu sahneler Kevin’ı anlamamızı sağlıyor. Özellikle bu tür çoklu kişilik bozukluğu olan insanların fizyolojik boyutunu anlayacağımız şekilde mesela kişiliklerden biri insülin hastası fakat diğer 22 si değil gibi anlatması yerinde bi tercih olmuş. Diğer türlü bu adam manyak der korku filmi gibi kitlenir izler ve çıkardık. Ancak hastalık hakkında bilgi verilmesi bi yandan adamı ve kişiliklerini anlamaya çalışmamızı sağladı.


Casey’nin çocukluğunda yaşamış olduğu cinsel istismara yönetmenin cesur bir  biçimde değinmesi çarpıcıydı. Özellikle orman sahnesi beni koltuğumda hareketsiz bıraktı diyebilirim. Casey’i canlandıran Anya Taylor Joy’un performansı da başarılıydı. Zaten film ağırlıklı olarak McAvoy ve onun üzerinde dönüyor.


Film boyunca gelecek olan canavarı gerginlikle bekleyişimiz elbet yerini buluyor ve 24.kişiliğimiz ortaya çıkıyor. Tamamen hayvani güçlere sahip bu karakterimiz Kevin’in bedenine de adeta bir üstünlük getiriyor. Cüsse olarak irileşen kasları damarları daha da belirginleşen merhamet yoksunu bir kişilik ortaya çıkıyor. Tamam belki duvarlara tırmanıyor oluşu biraz göze battı gibi ama iki saat süren bir filmin bütününü tek bi sahne ile çöpe atmak da haksızlık olur bana göre.Son sahnelerde kısa süreliğine de olsa ilk kez gördüğümüz asıl kişilik Kevin’in ise afallamış tavrı ile nerede oluşunu algılayamayışı ,söylediği tarih ile yıllardır diğer kişiliklerin esiri olduğunu anlamamız adeta bi tokattı.


Filmin son sahnesi  ise benim gibi Shyamalan filmlerinden kült olanları izleyenler için yok artık dedirtti. Bruce Willis’i görünce ki kendisi Shyaman’la çalışmayı sever , televizyon ekranında Kevin ile ilgli haberi ve kadınların daha önceki bir olayla bunu bağdaştırmak için yaptıkları yorumlara bizzat Bruce’un görünerek cevap vermesi beni kalbimden vurdu. Açıkçası böyle bir gönderme beklemiyordum ;resmen iki filmini aynı evrene koydu. Kim bilir belki devamını çekerse ki çekmeli , iki karakteri bir filmde görebiliriz.Uzun lafın kısası bu film hayatınız boyunca seyretmeniz gereken filmlere naçizane önerimdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başarıya giden yolda her şey mubahtır (!) sözünün kanıtı : Gece Vurgunu

Ghost in the Shell: Kabuktaki Hayalet