İÇİMİZDEN BİRİ:LOGAN



Marvel evreninin en sevilen karakterlerinden biri olan Wolverine’nin Hugh Jackman’lı son filmi vizyonda. Bana kalırsa ondan başkası bir daha oynamamalı ancak şu bir gerçek ki elbet bir gün çekecekler.Ama yakın bir gelecekte olacağını sanmıyorum.
Film +18 olarak  çekildi ( gerçi benim izlediğim salonda +15 di nedense).Bunu yapmayı düşünen tabi ki de yönetmen ve Hugh oldu.Hatta alacakları paraları bile azalttılar.Bunun nedeni ise yapım şirketlerinin özellikle bunun gibi çizgi roman evrenindeki bir filmin izleyici kitlesinin çocuk izleyen potansiyelinin de hatırı sayılır olması. O nedenle yapım şirketleri para kaybetmemek için çok fazla bütçe vermiyorlar +18 filmlere.  Logan’ın böyle büyük bir karar almasını ise ben Deadpool’a borçlu olduğumuzu düşünüyorum.Öyle ki neredeyse hiç paraya çekilip muazzam bir hasılat yaptı ki camiaya cesaret verdi. İki film arasındaki en büyük fark ise şu;Deadpool tamamen bilgisayarda yapılan bir filmdi(ki gözümüze soka soka yaptılar bunu), Logan ise o kadar az girmiş ki bu oyunlara mükemmeli yakalamış. Filmin genel anlamda dram oluşu da seçilen mekanlara çok para harcamaları gerekmediğinden istediklerini başarmışlar.



Wolverine diğer süper kahramanlardan ayrılır. Diğerleri gibi doğaüstü yetenekleri yok. İnsanla mutant arası bana göre çünkü doğuştan öyle değil. Bu yüzden kendimize yakın hissetmemiz. Film serinin son filmi ve en güzel filmi.Gerçekçi bi kere. Profesörle Logan’ın yaşlanmış oluşları ve artık güçlerinin onlara zarar veriyor oluşu çok güzel bir ironi olmuş. Çünkü Profesör mutantlığı hep bir hediye olarak görür x-men filmlerinde.Burada ise gelecekte kendi gücünün kendini bitirme noktasına geldiğini görüyoruz.
Filmin ilk sahnesinden artık Logan’ın eskisi gibi olmadığını anlıyoruz. O  artık yaşlı bir kurt. Filmde ara ara numaralı gözlük takışı , telefondan bir şey izlerken şarjının bitmesi, araba ile dikenli tellerden geçerken takılmaları gibi sahneler filmi gerçek yaşama çok güzel uyarlamış. Bütçenin kısıtlı olmasından dolayı seçilen mekanların adeta bir western havası veriyor oluşu ise muazzam. Logan ile prefesörün diyalogları ,iki inatçı yaşlı keçi havaları filmin tadına tat katmış.



Küçük Logan’ımız x-23’ün oyunculuğuna diyecek yok. O yaştaki bir çocuğun hele ki konuşmadan o vahşiliği veriyor olması ayakta alkışlanır.Zaten gariplerim koca filmde sadece tek sahnede gülüyorlar o derece düşünün.
Son film hadi cılkını çıkaralım dövüş sahnelerinin demeyen senaristin alnından öpüyorum. Dövüş sahnelerinin tadında olup filme yedirilişi gayet başarılıydı. Hele ki son orman sahnesinde eski Logan’ı bir anlığına da olsa görmek  tüyleri diken diken etti. Dönüp baktığımızda eski filmlere aksiyondan dolayı hikaye hep geride kalırdı.Bu belki de gişe için yapılan bir şeydi.Ama bu filmde hikaye aksiyonla birlikte yoğrulup verildiği için serinin en üst noktasıydı.



Çoğu kişi X-24 detayını beğenmemiş. X-24 Logan’ın klonu ama beyni yok yani makine diyebilirsiniz. Bana çok batmadı bu detay.Hatta bana göre Logan’ın gençliğindeki kana susamış haliyle karşılıklı dövüşme ironisi olarak gördüm ben bunu.Bir nevi geçmişle hesaplaşma.Bence o kadar da eleştirilecek bi durum değildi çünkü film bütün olarak çok iyi.
Görüntünün soluk tonlarda olması çok iyiydi. Prefesörün  gücünü kontrol edemediği sahnelerin çekimi için bilgisayar kullanılmış olabilir diye düşünmüştüm ama öyle değilmiş.Birden fazla kamerayla aynı sahneyi titreterek çekmişler.Ve bu görüntüleri üst üste bindirmişler.Ortaya da farklı ve güzel bir şey çıkmış.



Filmin fragmanında gördüğünüz mezarlık sahnesi yürekleri dağladı.Bunun üzerine en son sahnede Logan’ın ölüşü içimize oturdu.Öleceğini zaten biliyorduk bunu bilerek gittik filme ama işte insan bu kadar içimize işlemiş bir karakterin ölmesini kabullenemiyor. Küçük Logan’ımızın mezarı başında söylediği sözler filmin içinden bir sahneden alınma ve güzel düşünülmüş.En sonda ise tahtadan yapılma haç işaretini görünce herkesin içinden onu x e çevirmek geçmiştir ki kızımız da geri dönüp bu hareketi yapınca boğazımız düğümlendi.

Yani demem o ki bu filme gidin izleyin ve çevrenizdeki herkese de izlettirin…

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

24 Farklı Kişilik Bir Bedende: SPLİT

Resim
Hint yönetmen M.Night Shyamalan’ın son filmi Split ya da bizdeki vizyon ismi ile parçalanmış başarılı bir film. Shyamalan’ çoğunuz 6.His ya da Avatar:Son Hava Bükücü filmi ile tanırsınız. Gerilim üzerine çalışmayı pek seven yönetmenimiz Parçalanmış filminin aynı zamanda senaristi. Oyuncuları seçerken senaryonun çok küçük bir kısmını göstererek onlara da çekim öncesi gizem yaratmış. Seçilen oyuncular ve mekanlar hikayenin gidişatına uygun belirlenmiş. .Bilmeyenler için söyleyelim aslında bu gerçek bir hikaye. Yani sadece Kevin kısmı gerçek. Tek bedende 24 kişilik barındıran Billy Milligan dünyada çoklu kişilik bozukluğu hastalığı ile bilinen en bilinen isim. Shyamalan bu özelliği almış bundan nasıl bir gerilim olur demiş ortaya da Split çıkmış. Çok da iyi olmuş. 23 farklı kişiliğe sahip olan Kevin karakterimizi X-Men evreninde Xavier olarak gönüllere taht kurmuş James McAvoy canlandırmakta. Tabi film bize 23 kişilik olarak verilse de sadece 9 kişiliği görüyoruz. Filmin başı...
Devamı

Ghost in the Shell: Kabuktaki Hayalet

Resim
İzleyici kitlesini neredeyse ikiye bölmüş bir film ile karşı karşıyayız. Bunun sebebi ise çekilen filmin başarılı bir anime serisi olması. Anime dünyası ile haşır neşir olan fanatikler doğal olarak filme çok büyük bir beklenti ile gitti ve çoğunluğu hüsrana uğradı. Anime'den bir haber olanlar ise bilim kurgu-aksiyon tadında bir film gördüler perdede ve genellikle beğendiler.Fragmanı piyasaya çıktığında ortalığı salladığı için az çok 1995 yapımı animasyon tarzı filmin fragmanını hikayesini inceleyip gittim filme. Bu zamana kadar hiç filmi yapılmamış olsaydı belki herkes bayılacaktı bu filme ancak çok fazla türde çekilip tüketildiği için izleyenler daha da üst noktasını beklemiş olacaklar ki baya yerden yere vurdular.Çekilen bir filmde tabi ki de orijinale bağlılık beklerim ancak bu tamamen aynı olmasını gerektirmez.O nedenle bu kadar ağır eleştiri yapılmasını haksız buluyorum. Ki filmde 95 yılının filmine baya bir saygı duruşları var. Filmin konusuna gelecek olursak gelece...
Devamı

Dost mu ? Arkadaş mı?

Resim
Gün içerisinde çok kolay ağzımızdan dökülen kelimeler var;dostum,arkadaşım,kankam,kankim, canım, cicim vs vs. En çok hakkı yenen kelimenin dostluk olduğu kanısındayım. Hayatınızda bir çok insanın dokunuşları ile yaşarsınız. Eğer bir insan sizi hep mutlu ediyorsa ona karşı bir koala moduna geçme yarışında olan çok kişi var etrafımda.Hep onunla vakit geçirir, en yakınının o olduğunu iddia eder, her şeyini ona anlatır gibi.Ancak öyle bir an gelir ki bir adet tatsız vaka yaşanır.O çok sevilen göklere çıkarılan kişi anında yerin 7 kat dibine sokulur.Çünkü pembe baloncuklar patlamaya başlamıştır. İnsan ilişkilerindeki en kilit noktadır , hani şu rezil ve vezir durumu.Sen zaten hep vezir olamayı arzuluyor isen rezil olmaya mahkumsundur. Çünkü her anın bir şahı da bulunmakta.Yani elbet bir gün gözden çıkarılırsın. Ama rezil olmaktan yana bir sıkıntın yok ise (tabi ki de haklı olduğu müddetçe) kazanan tarafa doğru gidiyorsun demektir. Dostluk kavramı tam burada devreye giriyor işte. Dost ...
Devamı